Günlük Yaşamda Olasılığın Önemi
Olasılık, nispeten aşina olduğumuz bir terimdir. Bununla birlikte, olasılığın tanımına baktığınızda, çeşitli benzer tanımlar bulacaksınız. Olasılık her yerdedir. Olasılık, bir şeyin gerçekleşme olasılığını veya göreceli sıklığını ifade eder. Olasılığın sürekliliği, imkansızdan kesinliğe ve bu ikisi arasında herhangi bir yere düşer. Şanstan ya da ihtimallerden; piyangoyu kazanma şansından ya da ihtimalinden bahsettiğimizde, aynı zamanda olasılığa da atıfta bulunmuş oluruz. Piyangoyu kazanma şansı ya da olasılığı 18 milyonda 1 gibi bir şeydir. Başka bir deyişle, piyangoyu kazanma olasılığı oldukça düşüktür. Hayatta karşına başka şeylerin çıkma şansı/olasılığı daha yüksektir 🙂 Hava tahmincileri, fırtına, güneş, yağış, sıcaklık ve tüm hava modelleri ve trendlerinin olasılığı (olasılığı) hakkında bizi bilgilendirmek için olasılığı kullanır. Yağmur yağma ihtimalinin %10 olduğunu duyarsınız. Bu tahmini yapmak için çok sayıda veri dikkate alınır ve ardından analiz edilir. Tıp alanı bize yüksek tansiyon, kalp hastalığı, diyabet, kanseri yenme olasılığı vb. hakkında bilgi verir.
Günlük Yaşamda Olasılığın Önemi
Olasılık, matematikte toplumsal ihtiyaçlardan doğan bir konu haline gelmiştir. Olasılık dili anaokulu gibi erken bir dönemde başlar ve lise ve sonrasında da bir konu olarak kalır. Verilerin toplanması ve analizi matematik müfredatı boyunca son derece yaygın hale gelmiştir. Öğrenciler genellikle olası sonuçları analiz etmek ve frekansları ve bağıl frekansları hesaplamak için deneyler yaparlar. Neden mi? Çünkü tahminlerde bulunmak son derece önemli ve faydalıdır. Hastalıklar, çevre, tedaviler, optimal sağlık, otoyol güvenliği ve hava güvenliği gibi konularda tahminlerde bulunacak araştırmacılarımızı ve istatistikçilerimizi harekete geçiren şey budur. Uçuyoruz çünkü bize bir uçak kazasında ölme ihtimalimizin sadece 10 milyonda 1 olduğu söyleniyor. Olayların olasılığını/şansını belirlemek ve bunu mümkün olduğunca doğru bir şekilde yapmak için çok sayıda verinin analiz edilmesi gerekir.
Okulda öğrenciler basit deneylere dayanarak tahminlerde bulunurlar. Örneğin, ne sıklıkla 4 atacaklarını belirlemek için zar atarlar. (6\’da 1) Ancak kısa süre içinde, herhangi bir zarın sonucunun ne olacağını herhangi bir doğruluk veya kesinlik ile tahmin etmenin çok zor olduğunu keşfedeceklerdir. Ayrıca deneme sayısı arttıkça sonuçların daha iyi olacağını da keşfedeceklerdir. Az sayıda deneme için elde edilen sonuçlar, çok sayıda deneme için elde edilen sonuçlar kadar iyi değildir.
Olasılık bir sonucun ya da olayın gerçekleşme olasılığı olduğundan, bir olayın teorik olasılığının, olayın sonuçlarının sayısının olası sonuçların sayısına bölünmesi olduğunu söyleyebiliriz. Tipik olarak, matematik müfredatı öğrencilerin deneyler yapmasını, adaleti belirlemesini, çeşitli yöntemler kullanarak veri toplamasını, verileri yorumlamasını ve analiz etmesini, verileri göstermesini ve sonucun olasılığı için kuralı belirtmesini gerektirir.
Özetle olasılık, rastgele olaylarda ortaya çıkan örüntü ve eğilimlerle ilgilenir. Olasılık, bir şeyin gerçekleşme olasılığının ne olacağını belirlememize yardımcı olur. İstatistik ve simülasyonlar, olasılığı daha büyük bir doğrulukla belirlememize yardımcı olur. Basitçe söylemek gerekirse, olasılığın şansın incelenmesi olduğu söylenebilir. Depremlerin meydana gelmesinden bir doğum gününü paylaşmaya kadar hayatın pek çok yönünü etkiler. Olasılıkla ilgileniyorsanız, matematikte takip etmek isteyeceğiniz alan veri yönetimi ve istatistik olacaktır.